Halk, Abdullah Öcalan konusunda ne düşünüyor? İşte o anket...

Devlet Bahçeli’nin gündeme taşıdığı İmralı süreciyle ilgili anketler, halkın çoğunluğunun Öcalan'ın çağrısına inanmadığını ortaya koydu.

Halk, Abdullah Öcalan konusunda ne düşünüyor? İşte o anket...
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin çağrısıyla yeniden gündeme gelen İmralı süreci, dikkatleri PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan’a çevirdi. Siyaset çevrelerinde, Öcalan’ın yapacağı bir çağrı ile PKK’nın silah bırakabileceği beklentisi dillendirilirken, yapılan anketler halkın bu konuda daha karamsar bir tutum sergilediğini ortaya koydu. PKK, Öcalan’ın Çağrısıyla Silah Bırakır mı? TGRT Haber’de konuşan Siyasal İletişim Uzmanı Prof. Dr. Serhat Ulağlı, Özdemir Araştırma’nın gerçekleştirdiği bir ankette vatandaşlara yöneltilen “PKK, Abdullah Öcalan’ın çağrısına uyarak silah bırakır mı?” sorusunun sonuçlarını açıkladı. Ankette, kamuoyunun büyük kısmının bu ihtimale inanmadığı görüldü. Kesinlikle bırakmaz/bırakmaz diyenler: %60,2 Belki bırakır belki bırakmaz diyenler: %7,3 Bu iki grubun toplamı, halkın %67,5’inin silah bırakma ihtimaline olumsuz veya kararsız yaklaştığını gösteriyor. Kesinlikle bırakır diyenler: %14,8 Bilmiyor/fikri yok diyenler: %17,7 Türkiye’nin En Büyük Sorunu: Ekonomi Ankette katılımcılara Türkiye’nin en büyük sorunu da soruldu. Ekonomik sıkıntılar, açık ara en önemli sorun olarak öne çıktı. Aralık ayında ekonomi diyenler: %59 Ocak ayında ekonomi diyenler: %64 Bu artış, ekonomik sorunların halkın gündemindeki yerini koruduğunu ve daha da büyüdüğünü gösteriyor. Abdullah Öcalan İle Görüşmelere Olumsuz Bakış Bir diğer anket ise MAK Danışmanlık tarafından yapıldı. Katılımcılara, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeler hakkında ne düşündükleri soruldu. Olumlu bulanlar: %42 Olumsuz bulanlar: %47 Fikri olmayanlar: %11 Bu sonuçlar, halkın bu konuda görüş ayrılığı yaşadığını ve büyük bir kısmının görüşmelere olumsuz yaklaştığını gösterdi. Toplumda Karamsarlık ve Bölünmüşlük Anketler, halkın hem PKK’nın silah bırakma ihtimali hem de Öcalan ile yapılan görüşmeler konusunda net bir güven taşımadığını, ayrıca ekonomik sıkıntılar nedeniyle toplumsal endişelerin giderek arttığını ortaya koyuyor.