Bir Heykel, Bir Şehir ve Bir Dokunuş:Atatürk Heykeli Etrafında Büyüyen Duygular(Taştan Değil, Yürekten Bir Heykel)
“Bazen bir heykel, sadece bir heykel değildir… O, bir şehrin yüreğinden yükselen sessiz bir Haykırıştır. " “Heykel değil; Umut, Sevgi ve Gelecek…” “Sanata Değil, Samimiyete Bakın ” “Bir Anıt, Bir Şehir, Bir Hafıza”

BİR HEYKEL, BİR ŞEHİR VE BİR DOKUNUŞ:
ATATÜRK HEYKELİ ETRAFINDA BÜYÜYEN DUYGULAR
“Taştan Değil, Yürekten Bir Heykel: Kırşehir’de Duyguların Konuştuğu Anıt”
“Heykelin Sessiz Dili: Kırşehir’de Duygu ve Anlam Buluşması”
“Bir Anıt, Bir Şehir, Bir Hafıza”
“Çocuklar Konuştu, Şehir Dinledi: Atatürk Heykeli Etrafında Yaşananlar”
“Bazen bir heykel, sadece bir heykel değildir…
O, bir şehrin yüreğinden yükselen sessiz bir Haykırıştır. "
“Heykel değil; Umut, Sevgi ve Gelecek…”
“Sanata Değil, Samimiyete Bakın ”
~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~
TAŞ DEĞİL, YÜREK İŞİDİR BU…
“BU ŞEHİR, DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKMAYI BİLİR. ”
Kırşehir Belediyesi tarafından şehre kazandırılan Atatürk heykeli, son günlerde çeşitli yorumlara konu olsa da, esas hikâye heykelin çevresinde yaşanan duygusal anlarda saklı.
Öğrencilerin, çocukların, gençlerin ve yaşlıların bu efsanevi muhteşem heykelin etrafında bir araya gelerek video ve resim çekmeleri, Atatürk’e hitaben konuştukları sahneler; sadece bir anıt değil, bir bağ kurduklarını gösterdi.
Sanat, herkesin kendi bakış açısıyla yorumladığı bir alandır. Ancak bazı eleştiriler, eserin estetik yorumundan uzaklaşıp asılsız iddialara dönüştüğünde; bu, hem emeğe hem toplumsal duygulara gölge düşürmektedir. “Çürümeye terk edildi” gibi ifadeler, bu anlamlı tabloyu göremeyen gözlerin telaşı olabilir.
Oysa ki bu heykelin arkasında bir vizyon, bir çaba ve samimiyet var. Kırşehir Belediyesi, sadece bir heykel değil; aynı zamanda hafızaya, duyguya ve geleceğe uzanan bir sanat dili inşa etti.
Herkesin konuştuğu ama çocukların kalpten hissettiği bir dili…
Belki de bu yüzden, bir kısım medyanın görmediği ya da görmek istemediği o anlar, şehrin belleğinde sessizce yerini aldı. Çünkü bazen bir heykel yalnızca taş değildir; onunla kurulan bağ, o şehri ve insanlarını tarif eder.
Kırşehir’de sanat da konuşur, duygular da. Ve bu şehir, iyi yapılan her işe sahip çıkmayı bilen bir hafızaya sahiptir.
NOTUMUZ OLSUN:
Herkesin fikrine, eleştirisine ve bakış açısına saygı duymak, demokratik bir toplumun en değerli zenginliğidir. Ancak eleştirinin dili ne kadar yapıcı olursa, o kadar çok şey inşa eder. Kırşehir gibi kadim bir şehirde; farklı düşünceler, ortak değerler etrafında buluştuğunda gerçek anlam ortaya çıkar.
Bugün konuştuğumuz bir heykel olabilir. Ama yarın bu şehrin çocuklarının hatırladığı şey, o heykelin yanında hissettikleri olacaktır. O yüzden bırakın sanat konuşsun, kalpler buluşsun, şehir yaşasın.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi:
“Sanatsız kalan bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş demektir. ”
Birlikte daha güzeliz.