"İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Süleyman Ersoy'dan 29 Eylül Dünya Kalp Günü Mesajı: Kalp Sağlığını Koruma Yöntemleri ve Farkındalık Çalışmaları"
İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Süleyman Ersoy, 29 Eylül Dünya Kalp Günü nedeniyle yaptığı basın açıklamasında kalp ve damar hastalıklarının (kardiyovasküler hastalıklar) toplum sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini detaylandırdı.

İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Süleyman Ersoy, 29 Eylül Dünya Kalp Günü nedeniyle yaptığı basın açıklamasında kalp ve damar hastalıklarının (kardiyovasküler hastalıklar) toplum sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini detaylandırdı.
Kalp ve damar hastalıklarının, dünya genelinde en yaygın sağlık sorunları arasında yer aldığını belirten Ersoy, yaşın ilerlemesiyle birlikte bu hastalıkların görülme sıklığının arttığını ve Dünya Sağlık Teşkilatı (DST) verilerine göre bu hastalıkların küresel bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edildiğini vurguladı.
Kardiyovasküler Hastalıkların Risk Faktörleri
Açıklamasında, kalp ve damar hastalıklarının kişisel, davranışsal, çevresel ve sosyoekonomik risk faktörlerinden kaynaklandığını ifade eden Ersoy, sağlıksız beslenme, fiziksel hareketsizlik, alkol ve tütün kullanımı gibi davranışların yanı sıra, hava kirliliği, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, diyabet, obezite ve böbrek hastalığının da bu hastalıklar üzerindeki etkisine dikkat çekti. Ayrıca aile geçmişi, stres, etnik köken, cinsiyet ve yaş gibi demografik faktörlerin de kalp ve damar hastalıklarının gelişiminde rol oynadığını belirtti.
Ersoy, “Risk faktörleriyle mücadele etmek, kalp ve damar hastalıklarından korunmanın en önemli yoludur. Yapılan araştırmalar, yaşam tarzında yapılacak değişikliklerle 30-70 yaş arasındaki bireylerde görülen kalp ve damar hastalığına bağlı ölümlerin %80’inin önlenebileceğini ortaya koymaktadır” dedi.
Erken Teşhis ve Etkili Tedavi
Açıklamada, kalp ve damar hastalıklarının erken teşhisinin ve etkili tedavisinin önemine de vurgu yapan Ersoy, bu hastalıkların ilerlemesini durdurmanın yanı sıra yeni hastalık oluşumunu engellemenin temel mücadele yollarından biri olduğunu belirtti. Sağlık Bakanlığı’nın, bu amaçla geliştirdiği Hastalık Yönetimi Platformu (HYP) aracılığıyla birinci basamak sağlık hizmeti sunucularının, kronik hastalıkların erken teşhisi ve tedavisinde daha aktif rol almasının sağlandığını ifade etti.
Ersoy, HYP kapsamında aile hekimlerinin, 40 yaş ve üstü bireyler için her yıl en az bir kez kardiyovasküler risk değerlendirmesi yaptığını aktardı. Bu değerlendirmede kişinin yaşı, cinsiyeti, sigara kullanım durumu gibi bilgilerin alındığını, kan basıncının ölçüldüğünü ve kolesterol seviyelerinin kontrol edildiğini belirtti. Elde edilen verilerle, 10 yıl içinde ölüme neden olabilecek bir kalp ve damar hastalığı geçirme riski hesaplanmakta ve sonuçlara göre gerekli tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri için danışmanlık hizmeti verilmektedir.
Topluma Yönelik Farkındalık Çalışmaları
Dünya Kalp Günü vesilesiyle, sağlık çalışanlarına ve topluma yönelik eğitim ve farkındalık çalışmalarının yapıldığını belirten Ersoy, bu tür etkinliklerin kalp sağlığının korunmasına yönelik önemli adımlar olduğunu ifade etti. Ersoy, “Sağlıklı bir kalp, sağlıklı bir yaşam için kritik öneme sahiptir. Bu nedenle bireylerin kendi sağlıklarını korumak adına aktif olmaları büyük önem taşımaktadır” dedi.
Sağlıklı Bir Kalp İçin Öneriler
Ersoy, sağlıklı bir kalp için toplumun bilinçlendirilmesi amacıyla aşağıdaki önerilerde bulundu:
● Aile hekimine başvurun: Sağlık durumunuzu düzenli olarak kontrol ettirin.
● Kardiyovasküler risk değerlendirmenizi yaptırın: Sağlık profesyonelleriyle iletişimde kalın.
● Sağlıklı beslenin: Dengeli ve düzenli bir beslenme planı oluşturun.
● Hareket edin: Düzenli fiziksel aktivite yaparak kalp sağlığınızı destekleyin.
● Sigaradan uzak durun: Tütün kullanımı kalp hastalıkları riskini artıran en önemli faktörlerden biridir.
Ersoy, bu önerilerin benimsenmesiyle sağlıklı bir kalple daha uzun ve kaliteli bir yaşam sürülmesini diledi. “Unutmayalım ki, kalp sağlığı, yaşam kalitemizi doğrudan etkileyen bir unsurdur” diyerek açıklamasını sonlandırdı.