Kırşehir'de Su Kıtlığı ve Altın Madenciliği Sorunu

Kırşehir'de Altın Madenciliği Tartışmaları: Su Kıtlığı, Çevresel Tehditler ve Yerel Halkın Endişeleriyle İlgili Sorunlar Artıyor

Kırşehir'de Su Kıtlığı ve Altın Madenciliği Sorunu
Kırşehir'de Su Kıtlığı ve Altın Madenciliği Sorunu
Kırşehir'de Su Kıtlığı ve Altın Madenciliği Sorunu
Kırşehir'de Su Kıtlığı ve Altın Madenciliği Sorunu
Kırşehir'de Su Kıtlığı ve Altın Madenciliği Sorunu
Kırşehir'de Su Kıtlığı ve Altın Madenciliği Sorunu
Kırşehir'de Su Kıtlığı ve Altın Madenciliği Sorunu

Kırşehir, son dönemde hızla artan altın madenciliği faaliyetleri ile gündemde. Koç Holding'den Koza Grubu'na, Fernas’a kadar birçok büyük şirket, Kervansaray dağlarının eteklerinde maden arama ve işletme çalışmalarına başlamış durumda. Ancak bu gelişmeler, yerel halk ve yöneticiler arasında ciddi endişelere yol açmış durumda.

Kırşehir, Türkiye’nin İç Anadolu Bölgesi’nde yer alan ve tarih boyunca tarım ve hayvancılıkla geçimini sürdüren bir Anadolu kenti olarak bilinir. Ancak bu huzurlu yaşam, son dönemde hızla artan altın madenciliği faaliyetleri nedeniyle ciddi bir tehdit altına girmiş durumda. Kervansaray dağlarının eteklerinde, yerli halkın tarım ve hayvancılıkla geçimini sağladığı köyler, şimdi maden ruhsatlarının gölgesinde kalmış durumda.

Seyfe Gölü

Altın Madenciliği ve Su Kıtlığı Sorunları

Kırşehir’in Karacaören ve Çimeli köylerinde büyük maden şirketlerinin faaliyetleri gözlemleniyor. Koç Holding’e bağlı DEFAŞ ve Koza Grubu gibi dev firmalar, bölgenin doğal kaynaklarını arama ve işletme çalışmalarına başlamış durumda. Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporları hazırlanmış ve maden işletme ruhsatları için başvurular yapılmış. Ancak, bu çalışmalar bölgedeki köylüler arasında ciddi endişelere yol açmış durumda.

Köylüler, mera alanlarının ve mezarlıkların maden ruhsat sahaları içine girmesinden endişe ediyor. Ayrıca, su kaynaklarının madencilik faaliyetleri sonucu tamamen yok olacağından korkuyorlar. Kuyu sondajlarında her yıl derinliğin arttığı belirtilirken, su kıtlığının tarım ve hayvancılık faaliyetlerini daha da zorlaştıracağı öngörülüyor.

Köylülerin Tepkileri ve Belediye Başkanı'nın Görüşleri

Köylerdeki halkın bir kısmı madencilik faaliyetlerinin tehlikelerini farkında değilken, bazıları İliç’te yaşanan olumsuzlukları göz önünde bulundurarak tepkilerini dile getiriyor. “Ne işi var madenin burada?” diyen köylüler, madenin toprağı zehirlemesinden ve göç etmek zorunda kalmalarından endişe ediyorlar.

Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu, bu durumu “Seyfe Gölü’ne sıfır noktaya kadar arama ruhsatı almışlar. Suyumuzu, doğamızı zehirleyecekler” sözleriyle eleştiriyor. Ekicioğlu, altın madenciliğinin bölgeye vereceği zararların önüne geçilmesi gerektiğini ve çevre dostu yöntemlerin benimsenmesini savunuyor. Ayrıca, maden şirketlerinin ağaçlandırma yapmayacaklarına dair açıklamaları, halkın endişelerini artırıyor.

Maden Şirketlerinin Açıklamaları ve Yerel Yönetimlerin Tepkileri

Maden firmaları, projelerinin 20 yıl süreceğini ve maden faaliyetleri bittikten sonra ağaçlandırma yapılmayacağını duyurdu. Bu açıklamalar, bölgedeki ekosistemi korumak isteyen yerel yönetim ve halk arasında büyük bir tepkiye yol açtı. Kırşehir Kent Konseyi Genel Sekreteri Ömer Duran, maden şirketlerinin suyu Kızılırmak’tan taşıyabilecekleri yönündeki ifadelerine atıfta bulunarak, bölgedeki su krizine dikkat çekiyor.

 Kırşehir Kent Konseyi Genel Sekreteri Ömer Duran

Ayrıca, DEFAŞ firmasının yüzde 25 ortağı olan AK Parti Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’nun ismi, bölgedeki maden faaliyetleriyle ilişkilendiriliyor. Yerel halk, Fernas A.Ş.’nin operasyonel süreçleri hakkında endişe verici konuşmalar duyduklarını belirtiyor. Yerel yönetim, bu durum karşısında hukuki yollara başvurmaya hazırlanıyor.

Gelecek Perspektifi

Kırşehir’in altın madenciliğiyle yaşadığı bu süreç, bölgenin ekosistemini ve su kaynaklarını ciddi şekilde tehdit ediyor. Halk ve yerel yöneticiler, bu duruma karşı mücadelesini sürdürürken, maden şirketlerinin çevreye vereceği zararın en aza indirilmesi ve bölgenin korunması için çözüm arayışlarına devam ediyor. Kırşehir’in bu mücadele süreci, hem bölgesel hem de ulusal düzeyde dikkatle izleniyor.