İsrail’in desteğiyle emirlik hayali

Tarihin her döneminde vatanı ve milleti aleyhine işgalcilerle iş birliği yapıp makam, mevki, imtiyaz ve para kazanmak isteyenler olmuştur. Irak’ın işgalinde ABD’yle birlikte hareket eden grupların ülke yönetimini ele geçirmeleri örneğinde görüldüğü gibi, işgal güçlerine hizmet etmenin karşılığını fazlasıyla alanların olması başkalarını da benzer iş birliklerine teşvik etmiştir. Bu tür ihanetler belirli bir dine, mezhebe ya da etnik kimliğe de has değil. Dolayısıyla Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentinde işgal güçleri hesabına faaliyet gösteren Ebu Şebab çetesi gibi yapıların ortaya çıkmasına şaşmamalı. Yasir Ebu Şebab geçenlerde İsrail medyasına konuşarak Hamas’a karşı işgal ordusuyla iş birliği yaptıklarını açıkça itiraf etti. Gazze Şeridi’ndeki direniş gruplarının oluşturduğu ortak operasyon odası ise “hain” olarak nitelediği Ebu Şebab ve çetesine merhamet gösterilmeyeceğini açıkladı. Savaşın sona erip işgal güçlerinin çekilmesi ya da olası bir uzun süreli ateşkes halinde direniş grupları tarafından infaz edileceğini bilen Yasir Ebu Şebab’ın Sina Yarımadası’na kaçmak için görüşmeler yaptığı söyleniyor. Ebu Şebab çetesini bekleyen akıbet konusunda tartışmalar devam ederken, bir başka ihanet haberi de Batı Şeria’dan geldi. Wall Street Journal gazetesinin haberine göre, Vedi’ el-Ca’beri öncülüğündeki bir grup aşiret lideri, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya mektup gönderdi. Aşiret liderleri, İsrail Ekonomi Bakanı Nir Barkat aracılığıyla gönderdikleri mektupta, Mahmud Abbas başkanlığındaki Filistin Yönetimi’nden ayrılıp el-Halil’de ayrı bir “emirlik” kurmaya, İsrail’i tanımaya ve Abraham Anlaşmaları’na katılmaya hazır olduklarını söylediler. Karşılığında istedikleri ise el-Halil’de kuracakları emirliğin İsrail tarafından tanınması. Aşiret liderlerinin İsrail’den emirlik dilenmeleri ve işgalcilerin el-Halil’den vazgeçebileceklerini zannetmeleri ne kadar cahil ve sığ düşünceli olduklarının göstergesi. Tarihi İbrahim el-Halil Camii’ni 25 Şubat 1994’teki katliamı bahane ederek Yahudiler ve Müslümanlar arasında ikiye bölen İsrail için el-Halil kenti neredeyse Kudüs kadar önemli. Bununla birlikte işgalciler aşiret liderlerinin mektubuna sevinmişlerdir. İsrail’in amacı bağımsız Filistin devletinin kurulmasını pratikte imkânsız hale getirmek. Bu nedenle Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nin tek yönetim altında birleşmesini istemiyor. Gazze Şeridi’nin Ramallah’tan yönetilmesine karşı. Batı Şeria, Yahudi yerleşkeleri ve kontrol noktalarıyla adeta kantonlara bölünmüş durumda. Çünkü işgalciler toprak bütünlüğüne sahip bağımsız bir Filistin devleti kurulursa, başlangıçta İsrail ile iş birliği yapan Abbas ve adamları tarafından yönetilse bile, o devletin bir gün işgal karşıtı Filistinlilerin eline geçebileceğini biliyorlar. Bu arada, el-Ca’beri aşireti bir bildiri yayınlayarak Netanyahu’ya mektup gönderen Vedi’ el-Ca’beri’nin aşireti temsil etmediğini, işgalcilerle iş birliğine ve bölücü projelere tamamen karşı olduklarını açıkladı. Batı Şeria’yı aşiret liderleri yönetiminde “yedi emirliğe” bölmek ve Filistin milli kimliğini zayıflatıp aşiret kimliklerini öne çıkarmak isteyen İsrail’in bu kirli planının Filistin halkından destek görme ihtimali yok.

İsrail’in desteğiyle emirlik hayali
Tarihin her döneminde vatanı ve milleti aleyhine işgalcilerle iş birliği yapıp makam, mevki, imtiyaz ve para kazanmak isteyenler olmuştur. Irak’ın işgalinde ABD’yle birlikte hareket eden grupların ülke yönetimini ele geçirmeleri örneğinde görüldüğü gibi, işgal güçlerine hizmet etmenin karşılığını fazlasıyla alanların olması başkalarını da benzer iş birliklerine teşvik etmiştir. Bu tür ihanetler belirli bir dine, mezhebe ya da etnik kimliğe de has değil. Dolayısıyla Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentinde işgal güçleri hesabına faaliyet gösteren Ebu Şebab çetesi gibi yapıların ortaya çıkmasına şaşmamalı. Yasir Ebu Şebab geçenlerde İsrail medyasına konuşarak Hamas’a karşı işgal ordusuyla iş birliği yaptıklarını açıkça itiraf etti. Gazze Şeridi’ndeki direniş gruplarının oluşturduğu ortak operasyon odası ise “hain” olarak nitelediği Ebu Şebab ve çetesine merhamet gösterilmeyeceğini açıkladı. Savaşın sona erip işgal güçlerinin çekilmesi ya da olası bir uzun süreli ateşkes halinde direniş grupları tarafından infaz edileceğini bilen Yasir Ebu Şebab’ın Sina Yarımadası’na kaçmak için görüşmeler yaptığı söyleniyor. Ebu Şebab çetesini bekleyen akıbet konusunda tartışmalar devam ederken, bir başka ihanet haberi de Batı Şeria’dan geldi. Wall Street Journal gazetesinin haberine göre, Vedi’ el-Ca’beri öncülüğündeki bir grup aşiret lideri, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya mektup gönderdi. Aşiret liderleri, İsrail Ekonomi Bakanı Nir Barkat aracılığıyla gönderdikleri mektupta, Mahmud Abbas başkanlığındaki Filistin Yönetimi’nden ayrılıp el-Halil’de ayrı bir “emirlik” kurmaya, İsrail’i tanımaya ve Abraham Anlaşmaları’na katılmaya hazır olduklarını söylediler. Karşılığında istedikleri ise el-Halil’de kuracakları emirliğin İsrail tarafından tanınması. Aşiret liderlerinin İsrail’den emirlik dilenmeleri ve işgalcilerin el-Halil’den vazgeçebileceklerini zannetmeleri ne kadar cahil ve sığ düşünceli olduklarının göstergesi. Tarihi İbrahim el-Halil Camii’ni 25 Şubat 1994’teki katliamı bahane ederek Yahudiler ve Müslümanlar arasında ikiye bölen İsrail için el-Halil kenti neredeyse Kudüs kadar önemli. Bununla birlikte işgalciler aşiret liderlerinin mektubuna sevinmişlerdir. İsrail’in amacı bağımsız Filistin devletinin kurulmasını pratikte imkânsız hale getirmek. Bu nedenle Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nin tek yönetim altında birleşmesini istemiyor. Gazze Şeridi’nin Ramallah’tan yönetilmesine karşı. Batı Şeria, Yahudi yerleşkeleri ve kontrol noktalarıyla adeta kantonlara bölünmüş durumda. Çünkü işgalciler toprak bütünlüğüne sahip bağımsız bir Filistin devleti kurulursa, başlangıçta İsrail ile iş birliği yapan Abbas ve adamları tarafından yönetilse bile, o devletin bir gün işgal karşıtı Filistinlilerin eline geçebileceğini biliyorlar. Bu arada, el-Ca’beri aşireti bir bildiri yayınlayarak Netanyahu’ya mektup gönderen Vedi’ el-Ca’beri’nin aşireti temsil etmediğini, işgalcilerle iş birliğine ve bölücü projelere tamamen karşı olduklarını açıkladı. Batı Şeria’yı aşiret liderleri yönetiminde “yedi emirliğe” bölmek ve Filistin milli kimliğini zayıflatıp aşiret kimliklerini öne çıkarmak isteyen İsrail’in bu kirli planının Filistin halkından destek görme ihtimali yok.